Ölümsüzlük Tohumu: Fikirlerin Kalpten Kalbe Yolculuğu
Her şeyin bir sonu olduğu gibi, insanoğlunun da bir sonu vardır. Dünyadaki her canlı gibi bizler de yaşlanır, bedenlerimiz yıpranır ve bir gün toprağa döneriz. Bir insanın hayatı, doğduğu andan son nefesini verdiği ana kadar bir serüvendir. Ama gerçekten öyle midir? Aslında ölen yalnızca bedendir. Onunla birlikte her şeyin sona erdiğini düşünmek büyük bir yanılgıdır. Çünkü fikirler, düşünceler ve inançlar bir kez doğduktan sonra onlara zincir vurulamaz. Bedenler ölse de, doğru zamanda doğru kalplere dokunabilen fikirler sonsuza dek yaşar. İlk karşılaştığımda beni derinden etkileyen bir söz oldu: "Bedenler ölür, fikirler asla." Ne kadar da çarpıcı ve yalın bir cümle! Düşününce anlıyorsunuz ki, bugün bile binlerce yıl önce yaşamış insanların fikirleriyle yaşıyoruz. Sokrates'in adalet arayışı, Mevlânâ'nın hoşgörüsü, Atatürk'ün bağımsızlık tutkusu, Shakespeare'in insan ruhuna dair o derin gözlemleri... Bunların hepsi, sahiplerinin bedenleri çoktan toprağa karışm...